29 Ağustos 2012 Çarşamba

"Karıncalar"ın Tek Dostundan


Ağustos ayının son çarşambası. Kucağımda bilgisayarım, yanımda soğumuş kahvem ve dağınık bir odada oturuyorum. Kulaklarımdan gelen ses en sevdiğim parçalardan biri olmasa da, bu aralar tek dinlediğim şarkı. Neden bilmiyorum boşluğun içinde olan bir benmişim gibi geliyor. Sadece ve sadece yürümek, sonsuzluğa doğru yürümek istiyorum. Zaman yok, gücüm yok. Zaten bu aralar hiçbir şey yapacak da halim yok. Bir özgüven kırılmasının içindeyim. Onca emeğimin boşa gitmesini görmek acı verici. Geceyi gündüze kattıysam da olmadı işte. Olmayınca olmuyor. Genelde istediğim hiçbir şey de olmaz zaten. Tek dostum da "karıncalar". Karıncalar dediğime bakmayın onun adı "karıncalar".  Neyse. Senarist de olamayacağımı düşünürsek hayatın anlamını çözmüş sayılırım. Ben bi çay koyayım o zaman. 

Hiç yorum yok: