29 Haziran 2012 Cuma

Hayalimizdi, Hayal Oldu


Küçük bir çocuk gibiydi düşlediklerimiz. Masumiyeti üzerinde, saflığı ta derindeydi. Kimse bilmiyor, kimse anlamıyordu içimizdeki bu arzuyu. Her geçen saniye biraz daha özlettiriyordu hayalleri. Yapmak istediklerimiz vardı bir elimizde, bir de yaptıklarımız vardı istemeden de olsa. Sevgimiz vardı bir elimizde, bir de sevmek isteyip de sevemediklerimiz vardı işte. Sisli başlayan her günün netleşememesi gibiydik işte. Kendimizden bile korkar olmuştuk. Hislerimiz esen rüzgârlarla dağılırken dört bir tarafa, yeni birilerine tutunurdu da dururdu. Hayallerimiz vardı hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceğimiz. O hayallerle yatıp, onlarla kalkardık da bir de beceremezdik ya nasıl gerçekleştireceğimizi…  Dünyamız olmuştu tüm hayallerimiz. Bizim hayallerimiz, bizim dünyamız diyorduk seninle… Her şey bizimdi… Bizim içindi… Sonra ne oldu da biz olamadık seninle? Hayallerimiz yok oldu bir bir. Senin hayalin vardı, benim ise hayal enkazım. Senin yeni umutların vardı, benimse onarmam gereken umutlar. Senin yeni bir günün vardı üzerinde sis olmayan, benim ise daha günüm bile doğmamıştı… Neydi hayallerimizi birbirinden ayıran? Neydi dünyalarımızı böylesine birbirinden uzak gezegenlere taşıyan? Sorular çoktu da cevapları yoktu. Belki de cevapları vardı da duymak istemiyorduk. Oysa her şey basitti bizim hayatımızda. Sen ve ben hiçbir zaman aynı olamazdık… Sen sadece sen iken, benim hayallerim vardı senin kaldıramayacağın. Ben sadece ben iken, senin bağlı olduğun bir geçmişin… 

Hiç yorum yok: