Mutlu musun dünya? Elimden aldıkların sana az gelecektir ama
belki doyumsuz kahrın bir nebze olsun azalmıştır. Bakıyorum da bir elinde şarap
diğerinde sigaranla caka satıyorsun sağa sola. Neden? Sana bel bağlayanları,
yanına kıvrılanları bir yılan edasıyla sokarken sızlamıyor mu için? Kalbin var
mı dünya? Bendekini paramparça ettiğine göre tek olmak istiyorsun, belli. Hüzünlerin
ne demek olduğunu bilmediğin gibi hayal kırıklıklarından beslenirken hiç mi
hazımsızlık yaşamıyor miden? Herkese kucak açacağını söylüyor, Deccal gibi göz
boyuyorsun. Görüyorum dünya. Ne yapmaya çalıştığını görüyorum ama
durduramıyorum. Çığlıklarım kayboluyor ıssız denizlerinde ve gözyaşlarım
karışıyor birkaç damla yağmuruna. Sürünüyorum. Toprağının lekesi yapışıyor
tenime; yıkıyorum geçmiyor dünya. Savruluyorum en küçük rüzgârınla ve
direnemiyorum fırtınalarına. Bana sonsuzmuşsun gibi gelen güzelliğine
kapılıyorum anlık ve yanılıyorum. Bir parça daha kırılıyor ruhum en ince
yerinden de geri getiremiyorum dünya. Sen karanlık günlerimde şampanya patlatan
zengin çocuk, bense bir parça ekmek için savaşan bir kimsesiz. Bak gördün mü? Ne
kadar da ayrıyız senden! Ne kadar farklı savaşımız! Elimi tutacağına beni
yerden yere vurmaya hiç mi sızlamıyor yüreğin? Yüreğin var mı dünya? Bendekini söküp
aldığına göre saklamışsındır bir yerlere. Biliyorum. Ayrı tepelerden
birbirimize bakarken kaçırıyorsun gözlerini benden. İçindeki sinsi yaratığa
teslim ediyorsun. İçini yansıtıyorsun hemen. Karşındakileri siyaha boyarken ne
temiz görünüyorsun. Savaşıyorum, direniyorum, susuyorum dünya. Sana karşı
susuyorum. Ciğerim sökülürcesine, kalbim patlarcasına susuyorum. Pisliğin
yüreğimi yakıyor. Hani böyle bir sıkıntı çöker ya öyle bir şey değil dünya. Bu o
kadar basit değil. Ölmek istersin de ölemezsin ya; öyle de değil. Paramparça olmak,
yok olmak istersin! Tek bir zerren kalmasın yeryüzünde ve hiç doğmamış olmayı
dilerken kan kusarsın susmaktan. O suskun öylesine yakıcı öylesine delirticidir
ki ne yöne kaçacağını bilemezsin. Avazın çıktığı kadar bağırsan da susuyorum
sanırsın. Mutlu musun dünya benden aldıklarınla? Bak elimde bir parça anı,
birkaç güzel şarkı, bir de hasretini çektiğim kokuyla oturuyorum bir köşede.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder